Onlarca gemi ve uçağın okyanusun ortasında birden yok olması ve bir daha iz bulunamaması bu efsaneleri destekler niteliktedir. Ama işin aslı nedir? Tonlarca ağırlığındaki gemi ve uçaklar nasıl birden yok olabilmektedir?
Aslında insanlığın cahil zamanlarında bu gibi şeylere doğaüstü güçler sebebiyle damgası vurmak basitti. Ama günümüzde gelinen teknolojik nokta ve bilimin gelişmesi bu gibi basit yakıştırmaları kabullenmiyor. Bermuda’da olan şey ne olabilir? Aslında bunun sadece tek bir açıklaması yok, birden fazla açıklamayla bu konuya açıklık getirilebilir.
1.Gulf Stream Akıntıları
Bu akıntılar Atlantiğin batısında Bermuda şeytan üçgeni denilen yerde sürekli var olan akıntılardır ve çok kuvvetlidirler. Bu kuvveti açıklamak için şu örneği verebiliriz;
Batmak üzere olan bir gemi acil yardım çağrısı (SOS) yaptığı anda Gulf Stream akıntılarının boy gösterdiği alanda yer alıyorsa en hızlı şekilde 10 dakikada bile yardım gelmiş olsa, gemi batmak üzere olduğu yerden 1,5 km uzaklaşmış olacak.

Bu yüzden Amerika’ya doğru yol alan bir gemi okyanusun ortasında pusula yüzünden daireler çizerken yakıtını bitirebilir, bu da dalgalarla dünyanın farklı köşelerine sürüklenmesine yol açabilir.

Dünyanın bu bölgesinde okyanus üzerinde irili ufaklı binlerce ada bulunmaktadır. Ve bu adaların çevresi, görünüş itibariyle birbirlerine çok benzemektedir.
Şimdiki gibi teknolojik cihazlar olmadığı için o dönemde pusulalar ve kaptanların tecrübeleri sayesinde yolculuklar yapılırdı.
Bu bölgede çok fazla benzer ada bulunduğu için de yön tayini yapamayan bir çok kaptan olabileceği tahmin ediliyor.

Gulf Stream akıntılarının da uzantısı olduğu bu coğrafi bölgede belli aralıklarla devasa kasırgalar, fırtınalar çıkmaktadır. Bu kasırgalarda herhangi bir geminin haricinde herhangi bir uçak da çok kolay bir şekilde okyanusun dibini boylayabilir.

Bu sebeple yükselen metan gazının üzerinde bulunan nesneler ana karaya doğru çekilerek okyanusun en dibine yerleşirler. Bu da diğer sebeplerle birlikte ele alındığında Bermuda Şeytan Üçgeni’ne bilimsel açıklama getiren etmenlerden en büyüğüdür.
Kaynak: http://www.dunyayikesfet.net sitesinde yayınlanan Çağlar Canbay’ın yazısıdır.