
Bölüm-2
Nyhluppsa Çeşmesi
Elinde çamaşır sepetiyle bahçeye çıkan Amedien, ”Lenkis’te böyle bulutlu ağustos günü pek alışıla geldik değil. Taşları kutudan çıkarmanın zamanı geldi.” diye geçirdi içinden. Düşünceli bir şekilde yürüyen Amedien’in bir anda önünde yılan belirdi. Amedien korkudan sıçrayınca, sepetteki yeni yıkanmış çamaşırlar etrafa saçıldı. Arkasına baktığında yılan yok olmuştu. Gözleri ilerideki çalılığa kaydı ve işte orada küçük yaramazı yerde yatmış kahkaha atarken buldu.
-Kahretsin Karr Şu yaptığına bak!
-Hahahah Düşürmeseydin benim suçum değil.
Eğer orada bir dakika daha kalırsa dayak yiyeceğini anlayan Karr hızla koşmaya başladı.
-Kaçma! Buraya gel çabuk!
Amedien kendisinden kaçan Karr’ın arkasından bağırsa da Karr’ın hiç durmaya niyeti yoktu.
-Ne kadar hızlı olduğumu öğrenmek ister misin? Hahahaha gel de yakala moruk.
Karr’ın kışkırtmasına dayanamayan Amedien fişek gibi fırladı. Arka bahçenin Shmnensis Ormanı’na açılan kapısından hızla geçtiler, daha 10 dakika bile geçmeden yanlarından geçtikleri ağaçların türleri değişmeye başladı. Nereye gittikleri umurunda değildi tek derdi Karr’a haddini bildirmek olsa da ağaçlar arasındaki Nyhluppsa çeşmesini görünce aniden durdu. Bir anda elleri buz kesti kalbi sanki yerinden çıkacakmış gibi atmaya başladı.
-Karr hemen gitmemiz gerekiyor. Çabuk buraya gel!
-Ne o vaz mı geçtin? Bu kadar çabuk pes edeceğini düşünmemiştim.
-Geri dönmeliyiz, burada olmamalıyız.
Karr Amedien’in titrediğini görünce durumun farklı olduğunu anladı ve koşarak Amedien’in yanına döndü.
-Ne oldu Amedien niye titriyorsun?
Amedien eliyle patikanın sağında kalan bir alanı işaret ederek.
-Çeşme Karr. Nyhluppsa Çeşmesini gördüm tam şurada.
-Lanet olsun nerede? Kahretsin.
Amedien ve Karr dehşet içinde Lenkis’e doğru koştular.
Ayşegül Koca
aysegula.koca@gmail.com