Peyami Safa’nın “Hamlet Tartışması”
William Shakespeare, İngiliz ve Dünya edebiyatının en seçkin trajedi yazarı olarak kabul edilir. Shakespeare’in büyük trajedi serisinin başlangıcı olarak “Hamlet” oyunu ön plana çıkar. Bu oyunun Türkiye’ye ilk girişi ise büyük tartışmalara sebep oldu. Tiyatro eleştirileri yapan Celalettin Ezine ile başlayan tartışmalar, Peyami Safa’nın dâhil olmasıyla daha da alevlendi.
1941 yılında Muhsin Ertuğrul’un çevirisini yaptığı “Hamlet” oyunu İstanbul Şehir Tiyatrosu’nda oynanmaya başlandı. 15 gün boyunca sahnelenen “Hamlet” oyununa ilk eleştiri tiyatro yazarı ve tiyatro eleştirileri yapan Celalettin Ezine’den geldi. Tartışmalar bu eleştiriden sonra ortaya çıktı ve hızla gelişti. Basında konuyla ilgili birçok eleştiri yayınlandı.
“Şehir Tiyatrosu, Hamlet yazarını öldürmüştür”
Muhsin Ertuğrul
1 Ekim 1941 tarihinde “Hamlet” oyunu ilk kez oynanmaya başlandı. Bu tiyatroyu izleyen Ezine, Hamlet’i oynayan kişiyi ve oyunun çevirisini beğenmediğini belirten bir makale yayımladı. Tasvir’i Efkâr’da yayımlanan makalesinde, eserin tamamını izlemeye dayanamadığını ve 3. Perdenin 4. tablosunda oyunu terk ettiğini açıkladı. “Şehir Tiyatrosu, Hamlet yazarını öldürmüştür ” şeklinde ifadeye de yer veren Ezine, sert bir şekilde eleştirisini yapmış oldu.
Bu eleştiriye cevap gecikmedi. Eseri sahneye koyan ve Şehir Tiyatrosu’nda geniş yetkileri bulunan Muhsin Ertuğrul, eserini savunmak için bir karşı makale yayımladı. Türkiyat Araştırmalar Dergisi’nde “Celalettin Ezine! Hamlet’e niye geldin, niye çıktın” isimli makalesinde Ezine’yi “yarım yamalak tiyatro bilgisiyle, bomboş sanat dağarcığıyla tiyatro işlerine karışmakla” itham etti. Aynı zamanda Ezine’yi gösteriş yapan, bilgiçlik taslayan” bir kişi olarak tanımladı. Ezine’nin 3. perdede oyunu terk edişini onun sanattan anlamamasına bağladı.
Peyami Safa da tartışmaya dâhil oldu
Peyami Safa’nın tartışmalara dâhil olması, oyun çevirisini beğenmediğine dair bir yazıyı Tasvir-i Efkâr gazetesinde yayımlamasıyla başladı. Safa, Shakespeare’in Hamlet’ini son perdede öldüğünü ama Muhsin Ertuğrul’un Hamlet’inin bu kadar bile dayanamadığını belirtmişti. Safa’ya göre ilk perdeden son perdeye kadar seyredilen hamlet değildi, izlenilen daha çok ‘babasının katilini arayan bir kaçığın intikam sevdasını canlandıran meraklı bir zabıta’ davasıydı. Peyami Safa aynı zamanda Celalettin Ezine’nin “Şehir Tiyatrosu, Hamlet yazarını öldürmüştür” tezini savunduğunu da kaydetti.
Bunun üzerine Muhsin Ertuğrul Safa’ya şöyle bir cevap yazdı: “1941 modern jurnal’inin eleştirileri üzerine hemen rejisör (rolleri dağıtıp oyunu düzenleyen kişi) kovulmalı, yerine heyet reisi olarak Peyami Safa, yardımcılığına da Celalettin Ezine geçirilmeli! Onların idaresindeki yönetimde Shakespeare gibi kötü yazarların “Hamlet” gibi berbat eserleri yerine “Cingöz Recai” oynanmalıdır.” Bu sözler üzerine tartışma daha da alevlendi.
Muhsin Ertuğrul’un her seferinde küfür gibi cevaplar verdiğini savunan Peyami Safa söyleneni, “Ertuğrul’un üslubu son derece seviyesizdir.” yorumuyla karşılamaktaydı. Safa’ya göre, “Şehir Tiyatrosu, önüne gelen adamı kurt sanarak saldıran bu sinirli çobanın titrek ellerinden alınmalı ve kültür seviyesi kifayet derecesinde bulunan bir heyetin eline bırakılması gerekmektedir. ”
Mahkeme Salonları ve Basının İlgisi
Aralarında Halit Fahri Ozansoy’un da bulunduğu birçok isim, Hamlet ve Peyami- Ertuğrul kapışması üzerine yazılar yazdı. Bunun üzerine başta Muhsin Ertuğrul, Celalettin Ezine ve Peyami Safa olmak üzere birçok isim mahkemelik oldu. Mahkeme heyeti yazıların hakaret içeriği taşıyıp taşımadığını belirlemek için bilirkişilere ihtiyaç duydu. Bu bilirkişiler yazdıkları raporda hakaretin var olduğunu bildirdi. Yapılan bu bildiri, Tasvir’i Efkâr gazetesince eleştirildi. Ve bilirkişi raporunun kabul edilmemesi gerektiği, yeni bir bilirkişi heyetinin oluşturulması gerektiği savunuldu. Yargılama yakın tarihler içinde yapıldı. Yargılama süresi basın tarafından da dikkatle takip edildi. Basın konuyu “Hamlet tartışması” olarak ele aldı. Böyle bir tartışma üst düzey yetkililerin harekete geçmesi yönünde de etkili oldu.
Tartışmalar, tiyatroya yönelik bazı adımların atılmasına önayak olduğu için tarihimizde önemli bir yer tutar. Hamlet tartışması olarak çıkan ve giderek büyüyen bu tartışmalar, kamuoyundan büyük ilgi gördü. Tartışmalar, basında ilk sayfalardan verilmeye başlandı. Tüm bunlar birleştirilince ülkemizde ilk kez bir tiyatro sorunu birçok yönden ele alınmış ve irdelenmiş oldu.
This slideshow requires JavaScript.
Mustafa Tunahan Yıldız
Comments